19 Nisan 2025, 00:53
Üretim yapan bir işletmede sadece ne kadar üretildiği değil, ne kadar maliyetle üretildiği asıl başarıyı belirler. Üretim planlama süreçlerini doğrudan yönetim muhasebesiyle entegre ettiğinizde, sadece zamanında üretim değil, kârlı üretim de mümkün olur. Ben Yasin Çınar, 20 yıllık iş hayatım boyunca bu iki alanı bir bütün gibi gördüm ve birlikte yönetmeye özen gösterdim.
Bir ürünün maliyetini sadece hammadde + işçilik + genel gider olarak hesaplamak yetersizdir. Gerçek maliyet; fireler, duruşlar, bakım giderleri, kalite problemleri, zaman kayıpları ve hatta operatör verimliliği gibi detayları da içinde barındırır.
Benim uyguladığım sistemlerde üretim verilerini muhasebe analizlerine doğrudan bağlayarak, her ürünün birim bazlı gerçek maliyetini çıkardık. Bu sayede, sadece toplam kâr değil, ürün bazlı kârlılık analizi yapabilir hale geldik.
Bir üretim hattında "çok üretiyoruz" demek her zaman kâr ettiğiniz anlamına gelmez. Önemli olan, hangi ürün grubunun gerçekten kazandırdığı, hangisinin zarar ettirdiğidir. Bu soruların cevabını yalnızca yönetim muhasebesi verir.
Bu anlayışla üretim verilerini analiz ederek bazı ürün gruplarında durdurma ya da iyileştirme kararı aldık. Karlılığı artırmanın yolu, doğru kararları veriye dayalı almaktan geçiyor.
Planlamacıların sadece "ne üretelim?" sorusuna değil, aynı zamanda "ne üretirsek daha kârlı olur?" sorusuna da cevap vermesi gerekir. Bu farkındalıkla hareket eden bir planlamacı, sadece üretimi değil, firmanın geleceğini şekillendirir.
Ben, bu anlayışla çalıştığım tüm firmalarda veri destekli karar alma süreçleri kurdum. Yıllık üretim raporları, maliyet tabloları, ürün bazlı kârlılık analizleri gibi araçlarla hem üretim hem yönetim katmanına katkı sağladım.
Üretim planlama ile yönetim muhasebesi birbiriyle uyumlu çalıştığında, sadece verimli üretim değil, sürdürülebilir büyüme sağlanır. Bu yazı serisinde aktardığım tüm tecrübeler, iş dünyasında üretimden muhasebeye kadar olan zincirin birbirinden kopmaması gerektiğini bir kez daha gösteriyor.
